Dansın En Saf Hali

Damla Saatçıoğlu
2 min readApr 15, 2022

--

Akışta kalmak üzerine hiç düşündünüz mü? “Flow” yani akış, dansın belki de hayatımızın en önemli terimlerinden biri aslında. Psikolog Mihaly Csikszentmihalyi’ye göre bu durum “kişinin kendisi için yaptığı bir aktiviteyle tamamiyle meşgul olması” anlamına geliyor. Mesela bir balerinin parmaklarının ucunda salınırken acıyı değil de ritmi hissetmesi veya bir dansçının koreografisini sergilerken adımları saymak yerine şarkı sözlerini söylemesi gibi. Kısacası içinde bulunduğun durumu tüm haliyle benimsemek ve an ile bir bütün olmak diyebiliriz.

Peki nasıl akışta kalınır? Ritmi vücudunun her yerinde hissetmek ve bunu devam ettirmek kolay bir iş olmasa gerek. Bu soruya “dansın içinde düşüncelerden arınmış ve içimizden geldiği gibi hareket ederek” cevabını verebilirim. Ancak bu cevap sizi tatmin etmeyebilir. Bu yüzden size akışta kalmayı çabasız başarabilen kişilerden bahsetmek istiyorum: Çocuklar. Bu durumun en büyük sebebi çocukların karakterlerini hayatlarının her alanında olduğu gibi yansıtmaları. Bir diğer deyişle her zaman hissettikleri gibi davranmaları. Örneğin hareketli bir müzik açıp dans ettiğinizde bunu gören herhangi bir çocuğun size katılıp yanınızda zıplamaya başlaması çok ihtimal dahilinde. Hatta bu durum dans literatüründe bile o kadar benimsenmiş ki “Baby” adı verilen breakdance terimlerinden biri bebek gibi yerde zıplamayı tanımlayan bir dans figürü için kullanılıyor. Dışarıdan bakıldığında müziğin enerjisini fazlasıyla yansıtan bu hareket dansın çocuklardan ne derece etkilendiğinin bir göstergesi. Çünkü çocuklar dans ederken sınırlardan uzak, tabulardan arınmış ve denemekten korkmuyorlar. Düzensiz ve rastgele gözüken her doğaçlamanın içinde kendi düzenlerini kuruyorlar. Belirlenmiş kuralları yok, sadece müziğe kulak veriyorlar. Belki de bu yüzden dansın en saf hali çocuklar.

Peki dans çocuklara ne katıyor? Fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişime etkisinin yanında dans bir farkındalık aslında. Duyguların, vücudun ve bilincin farkındalığı. Sahneye çıkan bir çocuk o alanı yönetmeyi, hareketleriyle kendini anlatmayı öğreniyor. Aynı anda hem sorumluluğu hem özgürlüğü deneyimleme şansını yakalıyor. Ve bence en önemlisi tüm bunları kendi gibi olmayı bırakmadan gerçekleştiriyor. Biz Dance4Fun olarak ulaşabildiğimiz her çocuğun bu deneyimi yaşamasını ve kendi saflığını dansın bir parçası haline getirmesini hedefliyoruz. Çünkü dans bizim için özgürlüğün bir parçası. Dans kelimelere ihtiyaç duymadan aynı dilde konuşabildiğimiz kocaman bir platform ve bu platform keşfedilmeye, gelişmeye çok açık.

Projemize destek olmak ve bize ulaşmak için:

E-Mail: dance4fun.tr@gmail.com

Linkedin

Instagram

Twitter

--

--